Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

sözü uzatmak

См. также в других словарях:

  • sözü uzatmak — gereğinden çok konuşmak Bu hesapları yapabildiğimi göstermek için bu kadar sözü uzatıyorum. A. Mithat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • el uzatmak — 1) birinden bir hakkı almaya kalkışmak Ne var ki niye bizim lokmamıza el uzatırlar? A. İlhan 2) yardım etmek Sözü geçecek, en umulmadık bir zamanda kendine el uzatabilecek bir adam olmadığı nereden belli? R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lafı dolandırmak — sözü uzatmak Üç beş sorum var kalıplaşmış, onları soruyorum, lafı dolandırarak. N. Meriç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lafı döndürüp dolaştırmak — sözü uzatmak Her söyleşisinde lafı döndürüp dolaştırmasından bıkmışlardı. M. Mungan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • söz — is. 1) Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil 2) Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük 3) Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi Yer yer… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ITNAB-I MÜMİLLE — Lüzumsuz olarak sözü uzatmak, usanç verecek şekilde uzatmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ITNAB — Edb: Konuşurken, fazla tafsilât vermek. Lüzumundan fazla sözü uzatmak. (Îcazın zıddı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İTALE — Uzatmak. Sözü uzun etmek. Tatvil i kelâm etmek. * Birini zemmetmek, ayıplamak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • şişirmek — i 1) Şişkin bir duruma getirmek Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı. O. C. Kaygılı 2) mec. Abartmak 3) mec. Bir sözü veya yazıyı gereksiz yere uzatmak 4) nsz, mec. Baştan savma iş görmek Şimdi çabuk tarafından …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»